Bütün gün ofiste toplantı tutanağı okudum. Toplantıların konusunun tam ismi şu: "Şiddet kültürü; kadına, azınlıklara, farklılıklara şiddet hangi zeminde yükseliyor?".
Bu konuyla ilgili bir de toplantı raporu yazdım.
Akşam, ofisin iki üst katında "barışa söz ver" forumuna katıldım.
Beşiktaş'ta çocuklara uğradım. 23:00 gibi Barbaros'un üstünde bir otobüs durağına vardım. Durakta bir iki kişi daha vardı, dikkat bile etmedim. Bir sigara sardım, başladım otobüsü (30A) beklemeye.
Kaldırımdan, araçların geldiği yönden hareketli bir grup durağa doğru gelmeye başladı. Bir tetiklendim; acep ne iş diye!
Yaklaştılar, 'kızlı erkekli' gençler... Geldikleri otobüsleri de geldi. Haldır huldur otobüse binerlerken, öndeki kız arkdakine seslendi: 'Hadi iyisin durakta tek başına kalmadın' dedi.
Sağıma soluma baktım; kimse yoktu. Ama ben vardım?
Düşündüm; kızların karanlık duraktaki benden şüphe duyması için, ortalama bir akşam haberi izlemleri, konuşulanlara kulak kabartması yeterli...
Nereye kadar diye sordum sonra, -sabah faaliyetinin etkisiyle sanırım-: şiddetimiz artacak; şüphe gittikçe kuvvetlenen bir korkuya dönüşecek. Haklı bir direniş başlayacak; şiddet artacak. Kan dökülecek, daha çok dökülecek...
Belki son ve tek anlamlı savaşımızı yapacağız güzellemeleri yaparken ayıldım...
Bu savaşı erkeğin kazanmasının imkanı yok. Kadınlar ve diğer tüm cinslerin kesin bir ittifakıyla karşı karşıyayız.
En iyisi bugünden teslim olmak.
Bu konuyla ilgili bir de toplantı raporu yazdım.
Akşam, ofisin iki üst katında "barışa söz ver" forumuna katıldım.
Beşiktaş'ta çocuklara uğradım. 23:00 gibi Barbaros'un üstünde bir otobüs durağına vardım. Durakta bir iki kişi daha vardı, dikkat bile etmedim. Bir sigara sardım, başladım otobüsü (30A) beklemeye.
Kaldırımdan, araçların geldiği yönden hareketli bir grup durağa doğru gelmeye başladı. Bir tetiklendim; acep ne iş diye!
Yaklaştılar, 'kızlı erkekli' gençler... Geldikleri otobüsleri de geldi. Haldır huldur otobüse binerlerken, öndeki kız arkdakine seslendi: 'Hadi iyisin durakta tek başına kalmadın' dedi.
Sağıma soluma baktım; kimse yoktu. Ama ben vardım?
Düşündüm; kızların karanlık duraktaki benden şüphe duyması için, ortalama bir akşam haberi izlemleri, konuşulanlara kulak kabartması yeterli...
Nereye kadar diye sordum sonra, -sabah faaliyetinin etkisiyle sanırım-: şiddetimiz artacak; şüphe gittikçe kuvvetlenen bir korkuya dönüşecek. Haklı bir direniş başlayacak; şiddet artacak. Kan dökülecek, daha çok dökülecek...
Belki son ve tek anlamlı savaşımızı yapacağız güzellemeleri yaparken ayıldım...
Bu savaşı erkeğin kazanmasının imkanı yok. Kadınlar ve diğer tüm cinslerin kesin bir ittifakıyla karşı karşıyayız.
En iyisi bugünden teslim olmak.
Yorumlar
Yorum Gönder